OKUL SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

 

 

Çocuklarımız en değerli varlıklarımız ve biz ebeveynler okul çağına gelen çocuklarımızı göndereceğimiz eğitim kurumunu seçerken zorlu bir karar alma sürecinden geçiyoruz. Çocuğumuz özel okula mı, yoksa devlet okuluna mı gitmelidir? En iyi okul hangisidir? Ailenin maddi imkanları uzun bir eğitim hayatını özel okulda sürdürmeye yetecek midir? Ebeveynler bu süreçte çok sayıda soruyla karşı karşıya kalıyorlar. 

 

Aileler çocuklarını neden özel okullara göndermek istiyor?

 

Özel okulların, devlet okullarına oranla tercih ediliyor olmasının temel sebebi çocuğun iyi bir yabancı dil eğitimi almasıdır. Bunun yanı sıra, özel okulların sosyal ve spor faaliyetler bakımından daha zengin olması ve sınıf mevcudunun daha düşük olması da diğer tercih sebeplerindendir. 

 

Devlet veya özel okul seçimi ‘kişisel’ bir karardır. Aile özel okul ücretini karşılayabilecek maddi olanaklara sahipse, genellikle kararını özel okul yönünde kullanıyor. Ancak bu kararı almadan önce bazı konuları gözden geçirmek yararlı olabilir. 

 

  • Özel okul ücretinin yanı sıra kırtasiye, servis ve ekstra faaliyet ödemelerini karşılarken kendinize ait birçok özel harcamadan vazgeçmeniz gerekecek mi? 
  • Vazgeçtikleriniz anne-baba olarak sizlerde duygusal veya sosyal sorunlara sebep olur mu? 
  • Seçtiğiniz okul evinize uzaksa, çocuğunuz sabah erken saatlerde evden çıkıp, geç saatlerde dönme temposunda zorlanacak mı?
  • Çocuğunuzdan beklentileriniz, çocuğunuzun yaşına ve mizacına uygun mu?

Özel okul veya devlet okulu, seçiminiz hangisinden yana olursa olsun, çocuğun okul başarısı için önemli olan okul ve ailenin ortak çalışma yapması ve çocuğu beraberce değerlendirmesidir.

 

Veliler okul seçimine fazla mı anlam yüklüyor? Okul mu seçmeli, öğretmen mi?

 

Özellikle okul öncesi ve ilkokula başlangıç döneminde çocukların kapsayıcı bir okul ortamında, oyun ve etkinlik ağırlıklı bir eğitim almaları çok önemlidir. Bu anlamda kurum seçmenin ötesinde, çocuğun ‘tecrübeli ve şefkatli’ bir öğretmene sahip olması veliler için büyük bir ayrıcalıktır. Eğitimin temel amacı çocuklara öğrenmeyi sevdirmektir. Donanımlı bir öğretmen çocuktaki merak duygusunu tetikleyerek çocuğu düşünmeye sevk edecek ve çocuğun hem bilişsel hem de akademik olarak gelişmesini sağlayacaktır.

 

Çocuklar için en iyi okul hangisidir? 

 

Aileler çocukları için ‘iyi okul’ seçmek konusunda zaman zaman kaygı duyuyorlar. Gerek ilköğretime gerekse ortaöğretime yeni başlayacak çocukların velilerinin zihninde aynı soru var: “Hangi okul daha iyi, hangisini seçmemiz gerekiyor?”. Aileler bu soruya yanıt ararken birçok araştırma yapıyor, eğitim fuarlarına katılıyor ve diğer velilerle görüşüyorlar. Ebeveynler doğru okula karar verme sürecinde gösterdikleri çabada ve hissettikleri kaygıda haklılar. Ancak bu süreçte sorulması gereken soru, “En iyi okul hangisi?” yerine, “Benim çocuğum için en iyi okul hangisi?” olmalıdır.

 

Her çocuk ‘biriciktir’. Bu noktada ebeveynler çocuklarını iyi tanımalı ve çocuğunun güçlü ve güçsüz yanlarını iyi değerlendirerek karar almalıdır. Örneğin ilkokul döneminde, erken saatlerde servise binip uzaktaki özel okula giderken zorlanacak bir çocuk için, en iyi seçenek eve yakın olan okul ve bu okuldaki donanımlı biröğretmen olabilir. Benzer şekilde, belli alanlara yatkınlığı olan ve bireysel olarak desteklendiğinde özel bir yeteneğe sahipolabilecek çocuklar için ise, bu becerilerinin güçlendirileceği okullar uzak mesafede de olsa tercih edilebilir. Bazı veliler ise çalışma saatleri ve yaşam koşullarındaki yoğunluk gereği çocuklarını sosyal ve spor faaliyetlerine götüremiyor, çocuklarının bu alandaki eksiğinin okul bünyesinde tamamlanmasını istiyorlar. Her aile ve her çocuk ‘özeldir’, bu nedenle okul seçerken aileler kendi yaşam koşullarını ve bu koşulların yarattığı unsurları dikkate almalıdırlar. 

 

Çocukların eğitimi süresince aile ve okulun iş birliği yapması gerekli midir? 

 

Çocuklar için en ideal eğitim modeli onların güçlü alanlarını fark eden ve bu yatkınlıklarına yatırım yapan eğitim modelidir. Yetenek merkezli eğitim modelinin yardımıyla çocuk belli bir konudaki becerisini düzenli tekrar yaparak geliştirebilir. Aile ve eğitim kurumu çocuğun doğuştan getirdiği bu becerilerinin farkında olarak bunların yeteneğe dönüşmesi için iş birliği yapabilmelidir.

Bunların yanı sıra, okuldaki eğitimin asıl işlevi sadece bilgileri sunmak değil, sunulan bilgiyi sorgulatmak olmalıdır. Çocuğa bilgiyi ‘aktarmak’ ve ‘öğretmek’ farklı şeylerdir. Kalıcı öğrenmenin gerçekleşmesi için ezber kitap bilgisini sunmaktan ziyade deneyimleyerek öğrenme modelinden faydalanmak gerekmektedir. 

İşte bunları sağlayabilen ve çocuğa yeteneklerini, bilgisini ve emeğini doğru kullanmayı öğretebilen eğitim kurumu çocuğumuz içinen doğru kurumdur.

 

Uzm. Psk. Evren Morgül


YORUMLAR (0)

Yorum yok. İlk yorum yapan siz olun..

POPULER POST